Düzenli Yoga Normal Doğuma Hazırlanmayı Kolaylaştırır
Gebelik değerli fizyolojik, sosyal ve duygusal değişimlerin olduğu bir dönemdir. Anne adayının ruhsal ve fiziksel durumu gebelik süreci ve bebeğin sağlığı açısından oldukça değerlidir. Hamilelik döneminde erken doğum riski, kaygı, depresyon, gerginlik gibi birçok olumsuz durum görülebilmektedir. Hamilelik sırasında yoga uygulaması, anne adaylarında kaygı, depresyon ve gerginliği yönetmede yardımcı olur. Ayrıca gebelik yogası uygulayanlarda fetal doğum ağırlığında önemli bir artış gözlenirken, erken doğum ve fetal gelişme geriliği oranlarında da önemli bir düşüş gözlemlendi. Memorial Şişli Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünden Op. Leylim Yalçınkaya, hamilelikte yoganın faydaları hakkında bilgi verdi.
Yoganın genel sağlık üzerinde birçok olumlu etkisi vardır. Bunlar, gerginliğin azalması, kaygı ve depresyonun gerilemesidir. Kronik sırt ağrısı ve migren ağrısında da azalma gözlendi. Vücut-zihin dengesini korumak için hamilelik sırasında yoga sıklıkla önerilir. Kadınlarda özellikle hamilelik döneminde görülen duygu dalgalanmalarını düzenlemek için oldukça uygun bir araçtır.
Yoga, doğum sancılarına karşı toleransı geliştirir
Son araştırmalar, hamilelik sırasında yoganın yürüyüş ve standart egzersizlerden daha faydalı olabileceğini göstermektedir. Sistematik yoganın anne ve bebek arasındaki bağı güçlendirdiği de savunulmaktadır. Örneğin hamilelikte yoga ile ilgili yapılan araştırmalar, yoganın gerginlik seviyesini azalttığını, yaşam kalitesini ve otonom sınır sisteminin işleyişini iyileştirdiğini gösteriyor. Düzenli olarak yoga yapan kadınların doğum sancılarına karşı daha dayanıklı oldukları, doğum süresinin ortalama 2 saate kadar kısaldığı ve normal vajinal doğum yaşama ihtimalinin 2,5 kat daha fazla olduğu bilinmektedir.
Düzenli yoga hamilelik sırasında depresyon riskini azaltır
Fizyolojik olarak gebelikte kalp debisi, kalp hızı ve plazma hacminde artış olur. Bu fizyolojik etkiler, yoga sırasında parasempatik sınır sistemini harekete geçirerek dengelenebilir. Hamilelik döneminde yoga yapan kadınlarda fetal doğum ağırlığında belirgin bir artış gözlenirken, erken doğum ve fetal gelişme geriliği oranlarında da önemli bir düşüş gözlendi. Depresyon hamilelik sırasında sık görülen bir durumdur ve hamilelik sırasında kadınların yaklaşık %14 ila %23’ünde görülür. Düzenli yoga uygulamasının depresyon semptomlarının gerilemesine yol açtığı bilinmektedir.
Sırt ağrılarını giderir, uykuyu düzenler.
Hamilelik sırasında en sık görülen şikayetlerden biri, özellikle lumbosakral bölgede ilerleyici bel ağrısıdır. Sırt ve karın kaslarını esnetmeye ve güçlendirmeye yönelik egzersizler genellikle hamilelik ağrısının giderilmesi için önerilir. Yoga bu ağrıların giderilmesinde etkilidir. Gebelikte uyku bozuklukları sık görülür. Bu, erken doğum ve preeklampsi gibi olumsuz gebelik sonuçlarıyla ilişkilendirilebilir. Gebelikte uyku değişiklikleri fizyolojik olabileceği gibi doğum ve ebeveynlik kaygıları da bu değişiklikleri tetikleyebilir. Özellikle ikinci trimesterde yogaya başlandığında, başlangıca göre uyku parametrelerinde değerli bir iyileşme olduğu gözlemlenmiştir.
Gestasyonel diyabet seviyelerini düşürür
Tüm gebeliklerin yaklaşık %6 ila %8’i yüksek riskli gebeliklerdir. Gestasyonel diyabet ve hipertansiyon gibi belirli tıbbi durumlar, hamilelik sırasında yoga yapmaktan fayda görebilir. Gestasyonel hipertansiyon, preeklampsi, intrauterin gelişme geriliği, ileri anne yaşı, obezite, kötü obstetrik öykü gibi riskli gebelik durumlarında yoganın olumlu etkileri olduğu gözlemlenmiştir. Çalışmalar, 8 haftalık bir süre boyunca haftada 5 gün, günde 15 ila 20 dakika yoga yapmanın açlık glikozunu, yemek sonrası glikozu ve hemoglobin A1C düzeylerini düşürdüğünü bulmuştur.
Yoga doğum sonrası dönem için de faydalıdır.
Postpartum dönem, hemostazın sağlandığı ve annenin yeni hayatına alıştığı bir dönemdir. Bu süre zarfında yaşanabilecek gerginlik meditasyon, yoga, nefes teknikleri ve eğitim kullanılarak hafifletilebilir. Araştırmalar, doğum sonrası dönemde yoga yapan kadınların depresyon ve anksiyete sorunlarını azalttığını ve sağlıkla ilgili yaşam kalitelerinde önemli bir iyileşme sağladığını göstermiştir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı