Murat Kurum depremde siyasi çıkar sağlamaya karşı çıktı
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkan adayı Murat Kurum, “Dün katıldığımız programda ve daha önceki programlarımızda, ülkemizde son yüzyılda yaşadığımız depremlerde hayatını kaybeden vatandaş sayısının 2019’a ulaştığını belirtmiştik. 130 bin ve geçen yüzyılın felaketinde 50 bin hayat kaybettiğimiz. sanki bir boşluk bulmuş gibi hayatlarını sürdürüyorlar” dedi.
Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum, Güngören’de düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Kelam Kadınları” programında Karadenizli kadınlarla buluştu. Kurum, programın sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Murat Kurum, dün akşam katıldığı televizyon programında 130 bin kişinin depremde hayatını kaybettiği yönündeki açıklamasına ilişkin bir soru üzerine, “Dün katıldığımız programda ve daha önceki programlarda vatandaş sayısının 130 bin olduğunu belirtmiştik. Geçtiğimiz yüzyılda ülkemizde yaşadığımız depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısı 130 bine ulaştı, en son yüzyılın felaketinde yaşandı.” Depremde 50 bin canımızı kaybettiğimizi belirtmiştik. Maraş depreminde 50 bin canımızı, kardeşlerimizi, çocuklarımızı kaybettiğimizi programda belirtmemize rağmen maalesef depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımızdan siyasi çıkar sağlamaya çalıştık. Sanki bir merkezden boşluk bulmuş gibi, hayatını kaybeden vatandaşlarımızdan siyasi çıkar elde edenleri üzüntüyle kınıyorum. Bu yakışmıyor arkadaşlar. Milletimize gerçekleri anlatmak zorundayız. Halkımıza ve ülkemize yakışan şekilde siyaset yapmak zorundayız. Depremde kaybettiğimiz insanlardan siyasi çıkar elde edilemez. “Ölen kardeşlerimizin acılarından ve hislerinden yola çıkarak siyasi bir senaryo ile sanki bir şey bulmuş gibi davrandığımız, aynı zamanda tek merkezden kontrol edildiğimiz bir boşluk var. Bu anlayışı kabul etmiyorum. ‘Malzemeyi bulduk, bu malzemeden kar elde edeceğiz’ anlayışını doğru bulmuyorum.” söz konusu.
“Milletimizin can güvenliğini esas alarak siyaset yapmayalım”
“Türkiye hepimizindir” diyen Kurum, şöyle devam etti: “6 Şubat’ın yıl dönümü yaklaşıyor. Tozlu Güngören’deyiz. Burada da kentsel dönüşüm yaptığımızda bunu yapmamız gerektiğini söylediler. siyasi malzeme, kentsel dönüşüm alanında her türlü oyunla kardeşlerimizi oyalayacak hamleler yaptılar. Mahkeme kapılarından ayrılmadılar. Ama biz ne yaptık? Milletimizle el ele verdik ve hızla hayata geçirdik. yapılması gereken dönüşüm. Tozkoparan artık güven ve huzur içinde yaşıyor. Depremin üzerinden bir yıl geçti. Cumhurbaşkanımızın onuruyla yeni evlerimizi oradaki kardeşlerimize teslim edeceğiz. Onlar da bu mutluluğa ortak olsun. . O insanların evlerinin inşa edilmesinin, sağlam yeni, güvenli evlerde yaşamalarının mutluluğuna ortak olsunlar. Türkiye hepimiz içindir. İşte biz bir deprem ülkesiyiz, bir deprem şehriyiz. Dolayısıyla bu araç burada siyasetin aracı olamaz. Neden diyoruz, terörle mücadele kadar değerlidir. Neden diyoruz, bu ülkedeki deprem gerçeği İstanbul’un bir gerçeğidir. Bu konuya bu şekilde yaklaşmamızı, milletimizin can güvenliğini esas alan siyaset yapmamamızı rica ediyorum. “Defalarca söylememe rağmen sanki bir şey bulmuş gibi tekrarlamalarını doğru bulmuyorum” dedi.
“İlk günden itibaren İstanbul’un sorunlarıyla ilgileneceğimizi söylemiştik”
Yetkili, Kanal İstanbul projesiyle ilgili soruya ise, “Daha önce de söyledim. Maalesef mevcut yönetimin İstanbul’la ilgilenmeyenlerin, İstanbul’la ilgilenmeyenlerin acenteleri üzerine kurduğu senaryolar bunlar.” İstanbul’un sorunlarına çözüm bulmayanlar, İstanbul’un ulaşım sorunlarını, deprem riskini ortadan kaldırmayanlar. Biz bu senaryoların tarafı olmayacağız.” İlk günden itibaren İstanbul’un sorunlarıyla ilgileneceğimizi söyledik. İstanbul’un sorunlarıyla ilgileneceğimizi söyledik. Bu konuya odaklanacağımızı söyledik. Gündemi İstanbul olmayanların, ‘Kanal İstanbul projesi İstanbul’a ihanettir’ söylemiyle aynı senaryoları yeniden yaratarak yaptıkları oyunlardır. Bunlar siyasi senaryolardır. . Bu senaryoların farkındayız. İstanbullular bu senaryoların farkında. Bu yüzden hep diyoruz ki; İstanbul’un gündeminde olmayan hiçbir şey, hiçbir şey gündemimizde olmayacak. Bu senaryoyu yaratanların aynaya bakmasını istiyoruz. Samimi olmadıklarını biliyoruz. Burada İstanbul’un sorunları ne olursa olsun, Acil işler, öncelikli işler, sorunlar ne olursa olsun buraya odaklanacağız. Ekibim ve ben bu sorunların çözümü için çaba göstereceğiz. İstanbul’un acil sorunları nelerdir? Ulaşım sorunu ve deprem riski var. Adil olmayan sosyal yardım çalışmasıdır. Beceriksiz bir yönetimdir. Artık belediyeye gitmeyeceksin, yarı zamanlı belediye müdürü olarak çalışacaksın, boş zamanlarında İstanbul ile ilgileneceksin, İstanbul dışındaki tüm sorunlarla ilgileneceksin, sonra da İstanbulluların aklını çelmeye çalışacaksın. her türlü senaryoyla. Bu kadar yağma yok. Milletimiz her şeyin farkında. Bir kez daha altını çizelim. “İstanbulluların gündeminde olmayan hiçbir şey hiçbir zaman gündemimizde olmayacaktır” dedi.
Okullarımızla iş birliği ve uyum içerisinde bu hizmetleri milletimize sunmak istiyoruz.”
“Sözleriniz arasında ücretsiz beslenme desteği de var” sözleri üzerine Kurum, “İstanbul’da eğitimin değerli olmasını istiyoruz. Okula giden öğrenciler ve çocuklarını okula gönderen veliler mutlu ve huzurlu olacak,” dedi. ve okullarımıza eğitim konusunda her türlü desteği sağlayacağız. Sebebi gençlerimizi en iyi şartlarda yetiştirmektir. Biz istiyoruz. Atölyeler kuracağız, onlara ek dersler vereceğiz. Halkımızı üniversite öğrencilerimizle buluşturacağız. İstanbul’da eğitim görüyoruz. Üniversite öğrencilerimize destek olacağız. Okullarda büyüyen gençlerimizi çok daha kapsamlı ve detaylı bir şekilde eğiteceğiz. DENEYAP atölyeleri, teknoloji merkezleri ve yabancı dillerle biz Büyükşehir Belediyesi olarak bunu sağlayacağız. Ayrıca ilkokul öğrencilerimize ücretsiz ulaşım imkanı da sunacağız.Yine tüm okullarımızda temizlik, güvenlik ve beslenme desteği sağlayarak bu hizmetleri okullarımızla işbirliği ve uyum içerisinde milletimize sunmak istiyoruz. Sahadan aldığımız tepki, sahadan aldığımız tepki; İstanbullular mutlu, İstanbullular umutlu. İstanbullular değişim istiyor. Bu değişimi 31 Mart’ta İstanbul’da büyük bir coşku ve heyecanla gerçekleştireceğiz. Bizim tavsiyemiz İstanbulluların sorunlarıyla ilgileniyormuş gibi davranmamaları. “Halkımız 5 yıldır acı çekiyor” dedi. – İSTANBUL